8 Ocak 2010 Cuma

nokta


formayla ilgili yazıya,yorum gönderenlerin hepsi çok mutlu bir tebessüm işaretiyle bitirmişler yazıyı..sevindim..

tabi tipik Türk insanının güdüleriyle,sen ne zaman taraftar oldun,sen ne zaman Antalyasporlu oldun,sen ne zaman tribüncü oldun gibi ve hepsi "lan"la biten sorular yöneltmişler..ne zaman ve nasıl olduğumu,Türk tribünlerinin genel durumunu,tribünlerdeki taraftar yapılanmalarını anlatacağım bir yazı için hazırlık yapmaya başladım..futbolu hiç sevmeyen insanlar bile ilgiyle okuyacaktır diye düşünüyorum..

şimdilik bana o soruyu soranlara küçük bir cevap olarak bu postu gireyim bloga..diğer konu için küçük çaplı bir araştırma gerekebilir çünkü..

batıda bir doğulu olarak yaşamaya başlayanlar,ilk zamanlarını biraz aşağılık kompleksli biraz da çekingen bir tavırla sürdürürler..yok demeyin,var:doğulu diye işe alınmayan,dükkan,ev kiralanmayan,terörist olarak fişlenen,doğu plakasıyla çevirmelerde ilk çevrilen...bunlar var..tribünde,takımınız gol attığında;normal bir gün işleyişi içerisinde dolmuşta yanına oturmayacağınız,aynı sokakta yürümekten kaçınacağınız,     -biraz daha ileriye gidersek- selam verse selamını almayacağınız adamla birbirinizin boynuna sarılır,öpersiniz birbirinizi..sağcı,solcu demeden omuz omuza durursunuz..aynı adama söversiniz,aynı adamı seversiniz..sevdikleriniz ve sevmedikleriniz,istedikleriniz ve istemedikleriniz birdir..nerelisin diye sormazlar..dinin nedir,hangi mezheptensin,kime oy verdin...lafı edilmez...

yeni kesilmiş,yeni sulanmış çimlerin kokusunu bilmeyenler,meşale dumanının genzi ateşe veren dumanını içine çekmeyeneler bana sormasınlar "sen ne zaman taraftar oldun" diye..Nuri defanstan uzun top çıkardığında,orta sahada topla buluşan Atilla Birlik atağın yönünü sağ kanada çevirdiğinde,Zitouni,Atilla'nın bıraktığı topa sağ kanattan bindirdiğinde,içeri doğru kateden Burak Yılmaz'a pasladığında,Burak Ali Bilgin'i gördüğünde,Ali'nin ortasında herkesi geçen topa Tita yetişip ters kanattan bi daha ortaladığında,"tu allah kahretsin!" diyen tribünler,koltuğa henüz değen kıçlarını heyecanla tekrar kaldırdıklarında,Necati'nin vuruşunda direkten dönen topu Fazlı tamamladığında,top ağlara gittiğinde,maçtan sonra Yalçın bütün sahayı çılgınlar gibi coşturduğunda,deplasmana gidip o şehire girdiğimizde,bir stad dolusu adamın karşısına,bir avuç insan olarak çıktığımızda,biber gazı sıkıldığında,polis copu indirildiğinde,meşale yakıldığında,pankart asıldığında,marş söylendiğinde ANTALYASPOR'lu oldum ben..

hanginiz bir kızı sevdiğinizde açıklama gereği duydunuz ulan!!siagaraya niye başladınız anlatın biriniz!!yok sebebi işte..yok...biz de kalbimize düşen bir şeyler bulduk bir gün..ne var ki bunda..nesi suç,nesi yasak,nesi ayıp bunun..Urfalı arkadaşlar mesaj atmışlar:"sen Antalyalı mısın,niye Antalyaspor'u tutuyorsun?" diye..daha önce de sormuştum,bi daha soruyorum:"YA BEŞİKTAŞ'I,YA FENERBAHÇE'Yİ,YA GALATASARAY'I TUTUYORSUNUZ..SİZ İSTANBUL'LU MUSUNUZ ULAN!!!"

kendi taraftarlığım hakkında bi daha yazmayacağım..amacım bir şeyleri ispatlamak,hodri meydan demek,damarına basmak falan değil..yanlış anlaşılmasın..ben hepinizi çok seviyorum..

sadece Antalyasporluyum demek geliyor bu yazını sonunda içimden..ben Antalyasporluyum!