24 Mayıs 2010 Pazartesi

yeni bir CHP (mi?)



bir Bülent Ecevit,bir Süleyman Demirel,Turgut Özal gibi,yine bir siyasi boşluğun,krizin ardından bir lider doğdu..CHP yeni genel başkanını seçti.biraz Baykal'ın,biraz Önder sav'ın itmesiyle;ama en önemlisi halkın büyük desteğiyle seçildi yeni lider..

bakalım zaman neyi getirecek,Kılıçdaroğlu neyi değiştirecek..

hayırlı olsun.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

S.B.

Deli-dolu bir adamdın ve hep öyle kaldın..hep öyle kalacaksın..sert sakallarında doğunun acılı yazgısı..çatık kaşlarında,yitik bir mazinin yol haritası..muş ovasının yalancı büyüsüne aldanmış gözlerinde,hep çocuksu bir haykırış..

Nice senelere dostum;seni sevenlerle birlikte..

Y.B.

Ulan ne güldük be!!çocukluğumun efsanesi..konuşsa da gülsek dediğimiz..o konuştukça ağzının içinde kaybolduğumuz..canım arkadaşım nerelerdesin şimdi bilemiyorum belki ama,eminim nerdeysen,şen kahkahalar orada..

Nice senelere bra;seni sevenlerle birlikte..

M.S.

İçimde tarifsiz acılarım var..yüzümde şahane bir gülümsemem..ve hepsinin içinde biraz sen varsın,güzel kardeşim.gülebildiğim sürece aklımda olacaksın.attığım her kahkahada senin de sesin var biraz.döktüğüm her gözyaşında,yanağımda yokluğunun izi..

Nice senelere kardeşim;seni sevenlerle birlikte..

E.D.

Benim hayallerim vardı usta!benim hayallerimin peşinden gidebilecek gücüm vardı..ama cesaretim yoktu işte..onu verdin sen bana!”hayata bir de bu kareden bak oğlum;gerçek hayat bu!kazanmak için kötü olmak gerek.ödül büyük mücadelenin sonunda..vazgeçmek için aptal olmak lazım.” Dedin;umutlarımın ardından gidebilecek cesareti verdin sen bana..iyi ki oldun hayatımda..ağabeyim,ustam..

Nice senelere güzel abim;seni sevenlerle birlikte..

iyi ki doğanlar!

Doğum günlerini buradan kutlayacağım sevdiklerimin.benim için önemli olan bu sayfalarda,onlara da önem verdiğimi bilmelerini istediğimden..bu andan itibaren günlük olarak yakalayıp not düşeriz seyir defterimize .şimdilik peşpeşe yazacağım bu ay ıskaladıklarımı...yazmayacağım isimlerini..kısaltacağım sadece.onlar kendilerini tanıyacaklar nasıl olsa..yakın zamanda geçmiş olanlardan başlayalım önce…

hanginiz şampiyon?



Bir daha not düşelim Bursaspor’un şampiyonluğunu.tebriklerimizi bir kere de buradan iletelim.şaibeli,söylentili nice şampiyonluk gören bu ömür,hiç bu kadar hak edilmiş bir şampiyonluk görmemişti,o kesin.ve bu kadar trajik...Fenerbahçeli arkadaşlara geçmiş olsun demek geliyor elimden ancak..gerçekten büyük bir geçmiş olsun.

Burada bir parantez açmak gerekir belki.o gece,yani şampiyonluğun son maçta Bursa’ya verildiği gece,msn iletilerinde takımına destek mesajı yazan,facebook profilinde,profil resmine takımının logosunu koyan,ertesi sabah,takımının formasıyla sokağa çıkan herkese can-ı yürekten tebrikler!gerçek taraftarlığın gereğini yerine getirmişlerdir.

Açıkçası beni hiç ilgilendirmeyen bir sezon finaliydi.kendi takımımın ne düşme tehlikesi vardı,ne de bir hedefi.o yüzden şampiyonluğu ilgilendiren maçlar beni hiç ilgilendirmiyordu.ama öyle bir hal aldı ki vaziyet,herkese dokundu biraz.

Ne tarih yeniden yazılmıştır bence,ne de tarih değişmiştir.sadece tarihe yeni bir not düşülmüştür.hasılı budur!’Benim yazım ne Bursa’yla,ne Fenerbahçe’yle ilgili.benim yazım,o gecenin ardından ortalığı kasıp kavuran “Anti Fenerbahçe” rüzgarıyla ilgili.ben bir Antalyaspor taraftarı olarak;İstanbul hegamonyası karşıtı bir insan olarak,yaşananları yine de objektif bir gözle değerlendirmek gerektiğini hissediyorum.hem Türkiye Kupası hem ligde işi sonuna kadar getiren;ve her ikisini de çok trajik bir şekilde son anda kaçıran Fenerbahçe taraftarlarına ve diğerlerine söylemek istediğim birkaç şey var.

Neydi o gece kutlanan?Bursaspor’un şampiyonluğu mu,Fenerbahçe’nin o şampiyonluğu kaçırması mı?hangisinin coşkusu daha fazlaydı o gece?kesinlikle b şıkkıdır herhalde!peki,acı değil midir sizce de,başkasının kaybını kendi kazanç hanesine yazması bazılarının.hem de hiç hak etmediği halde!!ağzın yara diye içemediğin bir çorbanın içine tükürmekten başka bir şey değildir bu;başkası içemesin diye!ve bu coşkunun tarifi nedir?hangi kitaba bakmalıyım,hangi sözlüğe!

Bir kere şunu söylemek isterim:hiçbir takımın taraftarı,kendi ezeli rakibinin hiçbir başarısına sevinmez!Galatasaray’ın avrupada ki bir başarısına sevinmek,bir Beşiktaş’lıya,Fener’liye düşmez..gerçek bir Fenerbahçeli,gerçek bir Beşiktaşlı,gerçek bir Galatatasaraylı,rakibinin başarısına sevinemez!ne Avrupa kupası,ne memleket meselesi..geçiniz!taraftarlık ruhu varsa bir adamda,rakibin hangi koşulda olursa olsun,elde ettiği başarı onu ilgilendirmez!ama be kardeşim,yani bu şekilde de kutlanmaz o iş!dalga geçmeler,hakaretler,aşağılamalar!bu işe karşı sesini yükselten,her şeye rağmen,o aşağılamalara bile göğüs geren birkaç arkadaş biliyorum.ve onlara taraftarlık ruhunu en iyi şekilde taşıdıkları ve de yansıttıkları için teşekkür ediyorum!

Benim gördüğüm manzara şunu anlatıyordu bana:son haftaya umutlu ve umutsuz girenler vardı..birilerinin bir şeyler için halen umudu vardı..umuttu bu yahu!”hiç bir şey için” umudu olmayan arkadaşlar vardı diyorum,hesap edin..şampiyonluğu yitireli,ligden düşeli,daha ilerisi için umudu çoktan kesmiş milyonlar vardı!diğer yanda da mücadeleyi,umudu son haftaya taşımış 2 camia vardı.sonunda ne oldu biliyor musunuz:YAĞMA!yağma başladı ülkemde yağma!!..umutsuzlar,umutlunun kırılan umutlarını yağmaladı!üşüştüler kargalar gibi!onların kırılan umutlarından,mutluluklar yarattılar kendilerine derme çatma!başkasının gözyaşı döktüğü yerde,sevinç yaşamak futbolun içinden bir karedir zaten bunu kabulleniriz de;ağlayanın gözyaşlarını içip,kendi susuzluğuna ecza etmekte ne!!??

Tuttuğum takımın ligden düşmesini yaşadım daha evvel..tribündeydim.çöküp kalmıştım öylece..ne kadar kötü bir durumda olduğumu,polislerin bile bize acımasından anlamıştım.stadı boşaltın bile demiyorlardı.acı içindeydik..”bi de biz vurmayalım“ diye düşünmüşlerdi herhalde..ama Fenerbahçelilerin yaşadığı acıyı anlayamıyorum şu an..ama zor olduğunu biliyorum..takım tutmayı,taraftar olmayı hobi olarak yapmayan,olayı bir yaşam biçimi olarak gören bir adam olarak,onların kahrolmakta haklılığını anlayabiliyorum.budur diyeceğim.!

Umudunu sonuna kadar taşıyabilmiş,onu hiç yitirmemiş,her şeyin neticesinde umudu kırılınca bile,umut kırıklıklarını onur madalyası olarak göğsüne takabilmiş herkese tebrikler..umuduna,takımına,ligden düşse de,şampiyonluğu kaçırsa da,formasına,armasına,şehrine,camiasına sahip çıkabilmiş herkese,tribün kültüründen beslenen bir arkadaşınız olara,bütün kalbimle selamlar ve teşekkürler!

Tebrikler Bursa,
Tebrikler Fenerbahçe,
İnadına ANTALYA!

9 Mayıs 2010 Pazar

mucize!



İbo'nun elini tutan çocuk hastaydı.aceto yazmış,ordan okudum haberi..gerisi malum boğaz-yumruk-oturma hadisesi..

annesinin,babasının adını bile unutturan bir hastalıkmış bu kardeşimizinki..ama içinde beşiktaş aşkı varmış ve hastalığı yenmiş bu aşk.nevzat demir tesislerine getirmişler.çıkmış sahaya.hayallerindeki adamların bastığı zemini paylaşmış,hayalleriyle kısa pas yapmış...kederden ayrı düz koşu..

hep mucizeler bekliyoruz ya hayattan..ve bu durumlarda yaşanmış,hakkında yazılmış çizilmiş mucizelerden bahsediyor,okuyoruz ya...o mucize bu sefer tutmadı..hayata veda etti bu genç kardeşimiz.ayrıldı aramızdan..

mekanı cennet olsun!

4 Mayıs 2010 Salı

mayıs




kime neler hatırlatıyor kim bilir?herkesin ona söyleyecek bir çift sözü var bu ülkede.herkesin susmalarında ona çıkarılacak bir pay var..geldi!nisana daha yeni yeni alışmıştık;ısınma turlarını henüz bitirmiştik;destur dedi,girdi ömrümüzün kapısından..

tam bir yıl oldu bloga başlayalı..bir yılda,onlarca yazdı geçti parmaklarımın ucundan.dahası gelsin istiyorum..öyle umuyorum!

nisan az önce gitti ey halkım;bugün 1 MAYIS 2010!