5 Şubat 2011 Cumartesi

HINCını ALdın mı?



adı koyulurken aslında,kader çalışmaya başlamış karakterine işlemeye adının anlamını.bugüne kadar her gündeme geldiğinde kendinden biraz daha nefret ettirecek bir sebeple gündemdeydi..bugünlerde yine öyle..

twitter'a öyle şeyler yazdılar ki insanlar-ya da ben dün öğleden sonra görebildim yazılanları- hayırdır,noluyo dedim.sonra baktım,okudum yazdığını.yazanın hıncal uluç olması nedeniyle yazının yazılış şekli garip gelmedi bana.onun tarzı bu.ister sevin ister sevmeyin..

umarım House sevenler bana kızmazlar ama,ben hıncal uluçu çokça benzetirim House'a.üstelik bütün bölümlerini bilgisayarda toplayıp,son iki hafta 3 sezon izleyince,üstüne hıncalı bir daha karşılaştırınca,kesinlikle daha emin oldum.her ikisinin de beslendikleri nokta,insanların onlara olan kızgınlığı..psikolojide bunun karşılığı ne bilmiyorum ama;günlük hayatta,kendilerini mutlu hissedebilmek için karşısındakine düşüncesizce sallayan insanlara "hödük" diyoruz biz!!ortak noktaları ikisininde hödük olması..yapacak bi şey yok..

gelelim yazılan yazının içeriğine.gecen günlerde hayatını kaybeden Defne Joy Foster için yazmış.."su testisi su yolunda kırıldı" da demiş,"evli bir kadının,bir annenin bekar erkeğin evinde ne işi var" da demiş..bugün hıncal uluça gitsen ve niye bunu yaptın desen,aslında hepimizin bunu bildiğini,içten içe kabul ettiğini,ama söyleyecek kadar cesur olmadığımızı söyleyecektir..hep böyle yapmıştır o..ve evet haklıdır!hepimiz farkındayız olanların.aynı zamanda yazıda,"kerata" diye bahsettiği,evli bir kadını evine götüren,yeğeni gibi olduğunu söylediği adam hakkında da çok şeyin farkındayız..olayın kadın tarafına "kahpe" damgası vurup,"şerefsiz" damgası vuramadığın kişiye "kerata" dediğinin de farkındayız!o kadının evli olduğunun,çocuğu olduğunun,yaptığı şeyin belki yanlış olabileceğinin farkındayız!ama yeterince cesur olmadığımız için değil,belki de "yeterince insan olduğumuz için!" artık bu tür şeyler söylemenin bi faydası olmadığının farkında olduğumuz için susuyoruzdur..geride kalan bir adamın;karısını kaybetmenin acısı yetmişken,bir de başka şeylerle canını sıkmak bize ne fayda sağlar ki..biz annemizle babamızın gece yatak odasında ne yaptığını da biliriz,ama bunu açık açık dile getirmiyorsak,korkak mıyızdır!?bu adam sevdiği kadını,çocuğunun annesini kaybetti..onun canını daha fazla niye yakmak isteyelim ki...

hıncal uluç evli değil..çocuğu yok..ve bana kalırsa bu adam hayatta hiç bir kadına aşkla bağlanmamış..onu yeryüzünü en temiz,en günahsız,en muhteşe varlığı olduğunu kabul etmemiş..etseydi söyleyemezdi bunları!kendini rahatlatmak için,cümle aleme "bakın ne kadar cesurum!" gösterisi yapmak için,başka bir adamın beslediği aşka leke sürmeye kalkmazdı..

belki de adının hakkını veriyordur ne dersiniz..hiç mutlu bi adam olamadığı için,hiç bir kadın onu mutlu etmediği için,geri kalan bütün kadınlardan ve bir kadının aşkıyla mutlu olan bütün erkeklerden HINCını ALıyordur..

4 Şubat 2011 Cuma

214



2006'da 114 numara olarak düşerdi kaydı,bugün 214.adın önemi yok zaten.numaraların yok..bizim hayatımızın çok önemli bi dönemine evsahipliği yapmıştı,gerisi hikaye.

ben bildim bileli Önbüro'ya ait bu lojman odası hep kişiler arasında el değiştirdi ama,hiç başka bir departmanın olmadı.hep Önbüro'dan birileri kaldı bu odada.kral muhabbetler edildi,en gizli aşk yaraları gösterildi.ayan beyan ortadaydı bütün acılar,bütün kızgınlıklar,bütün mutluluklar..hani uzansan elle tutabilirdin,soyut sayılan bütün duyguları.kaydı gitti ellerimizden anılarımız şimdi,sele karıştı..

içi boşaltılıp,kapısı çekilmiş bir hikayeden geriye ne kaldı şimdi?bir ünlem işareti bir nokta işte..bütün hikaye!.