27 Haziran 2010 Pazar

kazım..



"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."

Kazım KOYUNCU

kaynak:footbaliswar.com

20 Haziran 2010 Pazar

baba!



ne öğrendiysem hayattan,bir gün acısını duymak içinmiş onu öğrendim..bir zamanlar neydiyse o güzel olan,her neydiyse,onun kadar çirkin olan,onun kadar üzen hiçbir şey yok bugün..

babalar günü bugün..kutlu olsun,kutlayabilen herkese!

15 Haziran 2010 Salı

danke!danke!danke!



yaklaşık 4 yıl önce Murathan Türkiye'ye tatile gelecekti de bana"ne istersin?" diye sormuştu."Bayern forması getirsene la" demiştim,"ayyyıpsın kankam..emrin olur" demişti..o forma hala gelecek..bizimki onun üstüne 3 sefer daha Türkiye'ye ama o foma hala gelmedi..o forma yerine her seferinde,"hadi kanki gidelim adidasa alalım" cümlesini getirir valizinde sığır!

şimdi murathan olacak öküz bu yazıyı okuyup yerin dibine geçecek kadar gururlu mudur bilmiyorum da,haberi olsun,geldi o forma!yine almanyadan ama başkasından..hem de,forma mevz-u bahis olduktan sonraki gün..hatice kardeşim armağan etti bi bayern forması..çok teşekkür ederim kendisine..forma bahane tabi,birine seni hatırlayacağı bir şey bırakma,birinden onu hatırlayacak bir şey almanın mutluluğu işte!!sağolsun varolsun!

çok teşekkürler hatice'ye hepiniz huzurunda..

usta


MOR MENEKŞE, AÇ DOSTLAR
VE ALTIN GÖZLÜ ÇOCUK


Abe şair,
bizim de bir çift sözümüz var
«aşka dair.»
O meretten biz de çakarız
biraz..

Deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti yaz
sarı
tahta vagonları
ter, tütün ve ot kokan
bir tren gibi.
Halbuki ben
istiyordum ki gelsin o
kırmızı bakır bakracında bana
sıcak süt getiren gibi...
Fakat neylersin,
yaz böyle gelmedi,
yaz böyle gelmiyor,
böyle gelmiyor, hay anasını... şey!..

EEEEEEEEEY...
kızım, annem, karım, kardeşim
sen
başında güneşler esen
altın gözlü çocuk,
altın gözlü çocuğum benim;
deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekşe olsun
getiremedim sana!
Ne haltedek,
dostların karnı açtı
kıydık menekşe parasına!

N.Hikmet Ran
1930

9 Haziran 2010 Çarşamba

bak bi de bu vardı..



evet..resimi görürü görmez hepiniz anladınız ve hatırladınız tabii..

parliament pazar gecesi sineması..linda ronstad'ın all my life şarkısı eşliğinde,new york diye tahmin ettiğimz şehrinin ışıklı binaları..tam başlangıç jeneriği çıktığında uyumaya gönderilen çocuklardan biriyim ben de..ne olurdu lan izleseydim batman'i,rambo 3ü,terminatör'ü...okula gitcem ayağına gönderdiniz yatağa da ne oldu,atom mühendisi mi oldum!!!

jeneriğini izlemek için tıklayınız

bi tutam nostalji sunduk efenim:Parliament Pazar Gecesi Sineması...bakın bi de bu vardı..

logo :)

ulan gece gece ne makaraydı be..yaklaşık 1 ay evvel "mamochello"ya kurumsal bir kimlik kazandırma geyiğini tutturduk..sözüm ona bilboardlara falan reklam verdik,Gazze'ye yardım harekatına ön ayak olduk,şampiyonlar liginin PS ve master cardla beraber sponsorluğunu aldık..ayrıca futbol ligimizin ismi 2019-2020 sezonundan isbaren mamochello süper lig oldu:)

e tabi bi de bize iyi bi logo ve sağlam bi slogan lazımdı..daha önce oluşturduğum logoyu geşitirdik ve sloganı da cuk diye oturttuk..aşağıdaki şekil çıktı meydana..çok hoş oldu :))


kına!!



geçen yaz..gece vardiyasında olduğum bir gün.lobiye bir turizm acentasının otobüsünü kullanan bir şoför abi girdi.mahçup ve sesi titrek bir şekilde resepsiyona gelip,"şurdan bir kahve alsam ya kardeş!" dedi..ne demek!?tabi ki...

aldı kahveyi,lobinin önüne çıktı.camdan kesiyorum abiyi.zaman zaman gördüğüm bir sima..halinden kıllandım..çıktım kapının önüne,"abi hayırdır,sapsarısın..önemli bi şe yok inşallah!?"..dudakları büzüle büzüle şöyle dedi:valla kardeş,havaalanından çıktım,aksu kavşağında ışıkları gördüğümü hatırlıyorum,kendime bi geldim,geçmişim ışıkları!!!"

uyuyakalmış!arabada 9 kişi varken..bunların 2si 10 yaşın altında çocukken..uyuyakalmış!!çünkü saat henüz sabaha karşı 3ken,o gece 2 sefer Alanya'ya gitmiş gelmiş..perişan...

geçtiğimiz hafta,aynı turizm firmasına ait bir otobüs aynı kavşağa yakın bir yerde köprüden uçtu..devlet-millet elele,başımıza kötü bir şey gelinceye kadar önlem almayız ya;o şey geldi işte..illa birilerinin ölmesi mi gerekiyor der dururuz her afetten sonra:14 kişi öldü!!!yeter herhalde!!!

yetti heralde..önlem paketi yoldaymış..münasip bir yerlerine soksunlar o paketleri!!ulaştırma bakanı,turizm bakanı basın demeçlerini sıraladılar.şu önlem,bu önlem,şöyle olcak,böyle olcak..siktirin lan!almayın hiç bi önlem a.q.!bırakın ölelim..turizm şehidi sayın bizi de,bayrak sarın tabutlarımıza,kahraman olalım!

turizmin arka bahçesinde olan bitenlerden haberiniz yok sizin normal olarak değerli arkadaşlar..ben orda yaşıyorum.ön tarafı caddeye,arka tarafı kör sokaklara dönük binalar gibi,bütün şatafat bu işin ön yüzünde!arka tarafta dönen dolaplar,kirli hesaplar,onlar bu işin gerçeği işte..her gün o resepsiyon deskine rugan ayakkabılarımız,jöleli saçlarımız,ütülü-fiyakalı elbiselerimizle çıkıyoruz..yüzümüzde yavşak gülümsemeler..halbuki 5 kuruş almadan,fazla mesai yapmaktan anamız .ikilmiş,kimsenin haberi yok!çift bordrolu çalıştırmalar,sigortayı asgari ücret üzerinden göstermeler,otel kapasitesinden fazla rezervasyon satmalar..kağıt üzerinde 5 yıldızlı görününp,verdiği hizmet 3 yıldız bile etmeyen otellerde mağdur edilen,düpedüz kandırılan,oyuna getirilen,kendi parasıyla rezil olan bir yığın insan..yazın sıcağında,kışın soğuğunda tasarruf diye klimaları kapatırlar,adam gelir resepsiyona türlü yalan söylersiniz..bu işinizin bir parçası olarak öğretilmiştir size,yaptığınız,başınızdakilerin paçasını kurtarmaktır aslında..bu tür bir şikayet nedeniyle kendisine küfür edilen bir arkadaşımız misafirle laf dalaşına girmiş ve misafirin şikayeti üzerine otelden kovulmuştur.ama ona talimatı verenler,verdiği talimatı uyguladı diye küfür yiyen bu çocuğun kovulma işlemini bizzat uygulayanlardır aynı zamanda!durum bu kadar trajiktir işte!

5 yıldızı veren kurumların yaptıkları denetlemelerde,1 hafta öncesinden hazırlıklar yapıp,o belgeyi almaya her yıl yeniden hak kazanan(!) otellerden ibaret turizm dünyası dediğiniz şey aslında,daha fazlası değil!!

belki bir otel görevlisinin öldürülmesi gerekiyor birilerinin önlem alması için ne dersiniz..belki birilerinin daha ağır bir bedel ödemesi gerekiyordur,bir şeylerin yola koyulması için..

daha yazılacak çok şey var..ama el varmıyor işte..çekindiğim için değil!gerçekten hiç bir şeye faydası olmayacağını bildiğim için!dağınık bir yazı oldu,çünkü yazanın kafası çok dağınık..bugün akşam saat 20:00'da başladığı mesai sabah 08:00'de bitecek,sonra akşam 16:00'da tekrar iş başı yapıp gece 24:00'da bitirecek ve aynı gecenin sabahında 08:00'de yeniden iş başında olacak..

turizmin arka bahçesinden bir şeyler aktarmaya çalıştım..çok sinirliyim!!çok öfkeliyim!!çok üzgünüm:1 yıl önce uyuyakalıp,yaklaşık 500 metreyi uyuyarak geçen o güzel insan,bu kez o kadar şanslı değildi..aksu köprüsünden uçan otobüsün direksiyonundaydı ve bu sefer,uyanabilmek için kahve isteyebileceği bir resepsiyona ulaşamadı!!!öldü o!!kazandığınız paraya paa eklemeye devam edin hepiniz..çok küçük bir bütçe ayırıp,yarım kilo kına alın,götünüze yakın şimdi!!!

3 Haziran 2010 Perşembe

haziran


daha önce de geç kalmıştık ama hiç bu kadar olmamıştı.bu sefer sağlam bahanem var ama:dizimde ki yırtık.adı kulağa hoş gelen ama kendi bünyeye son derece nahoş etkiler bırakan bir "iç yan bağ" yırtığıyla girdik;dizin altında yastık,sırtüstü giriş yaptık hazirana..

geç kaldık,hoş görün:bugün 3 haziran 2010