27 Haziran 2009 Cumartesi

durup durup daldığım...



Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında
Ezgiler çalan, çaldırtan, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul.
Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım.
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizans'tan
Yalan dolan yoktu gözlerde yalnızca ses
Verilmiş sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek
Başka bir aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa tüm vitamini kabuğunda mıydı
Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım
Ben giderken en çok seni götürdüm
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar
Yardan düşmüştüm yaralarım yârdan armağandı
Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası
Bense sevmeyi beceremedim
Belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben yağmur ağladım



Yılmaz ERDOĞAN

26 Haziran 2009 Cuma

baba..büyüksün..



Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır. Ondan sakının.
Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir. Ona öğretin.
Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır. Onu uyandırın.
Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır. Onu izleyin.

skor tabelası...


yukardaki fotoyu görünce maziye gittim bi an..-nuri bu postu okursa çok gülecek eminim:)-
HIZMALI BİRLİKSPOR'da kaçak olarak oynadığım bir maç..rakip Viranşehir İdman Yurdu..maç Urfa'nın ünlü Haleplibahçe Stadı(!)nda..maç izlemeye gelmiş çocuklardan birini koymuşlar skor tabelasının başına,o da çekirdek yiye yiye bekliyor..
sağ bek oynuyorum o maçta.çocuğa sordum:
-9 atsak tabelası var mı len?
-siz 9 atın ben dokuz diye bağırrım abi.dedi çocuk..güldüm geçtim.
ve biz 8 yedik o gün..utancımdan çocuğun yüzüne bakamadım sahadan çıkarken.maçtan sonra o buldu beni.suratıma baka baka,yüzünde en fırlama bakışıyla:
-sekiz deyim mi abi?.demişti..


yer yarılmazki giresin o an!!!

vaay be...


bizde olsa çoktan oteli dikip,yok pahasına yabancılara peş keş çekmiştik şu manzarayı..

bura nere ki!


başlık japonca gibi oldu biraz ama,vallahi aklıma ilk gelen bu oldu resmi görünce..yani bu resimde olay şelaledir bu kesin,ancak o şelaleyi ordan çıkarsan da yine müthiş bi manzara ya..binalara falan baksana baba.o kovboy filmerindeki kasabalar var ya,işte o kasabanın belediyelik olmuş hali..biraz daha gelişmiş..asfalt yollar,peyzaj felan..hayatım boyunca böyle dağ kasabaları,şehrin gürültüsünden uzak,dağ başında kendi halinde bir yaşam falan istemedim ben..hiç işim olmaz..ama benim ruh halimde şuranın güzelliğini gölgeleyemez...

çok güzel hakkaten..

baki Allah..



kısa ömrüme bunu da sığdırdım..az önce duydum Michael Jackson ölmüş..


dünyaya siyah geldi herif,beyaz gitti..


hep dua etmişimdir:"Allah'ım hükmedemeyeceğim kadar para verme" diye..bak verdiği ne oluyo işte..


zamanında bitmeyecek servet deniliyormuş..hiç etti herif..gerçi bugününü düşünmüşte mi yapmıştır acaba.."zaten götüremicem öbür tarafa yiyim bari bu parayı" diye..kim bilir!


iyi dans ederdi ama..taklitleri bile az kaymağını yememiştir bu işin..mahallemizde vardı biri,dansın tamamını değil,sadece o adım atıyomuş gibi yapıp ayaklarını kaydırdığı bölümü yapardı,ağzı açık izlerdik.havasından geçilmezdi herifinde..


ama işin özü şudur:müthiş sesi,süper dans yeteneği falan hikaye..dünya onu bu fotoğraftaki,kendini rezil etmiş haliyle ve -günahı boynuna-hakkında çıkan sübyancı yakıştırmasıyla hatırlayacak..ne kadar albüm sattın,kaç konser,kaç turne,kaç milyon hayran...hikaye artık..an itibariyle,itibarını yıllar önce kaybetmiş bir adam olarak ayrıldı dünya sahnesinden..3 kişiye acı demişler:"cahiller içindeki alime,zenginken fakir düşene,itibarlıyken itibarını kaybedene.."

Allah'ın verdiği yeteneklerin hakkını vermek yerine,Allah'ın vermediği güzel bir burun derdine düşersen servetini de kaybedersin,itibarını da işte...

19 Haziran 2009 Cuma

güzel şarkı-3



yeni tanıştık belki de
ama kim bilir belki de hep vardın
eşlik ediyordun sessiz ve sinsice belki de
şimdi şimdi anlıyorum kurnazca yürüdün beni belki de
lime lime savurdun sevdiklerimi belki de

yalnızlığım yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin
yalnızlığım kanımsın canımsım sen benim
çaresizliğimsin

yalnızlığım bugünüm yarınım sen benim
hüzünlerimsin
yalnızlığım tek bile bildiğim sen benim vazgeçilmezimsin.

senin olmamı istedin ama belki de bir aşık gibi
inatla bunca zaman kendine sakladın belki de
bir tohum gibi serpildin filizlendin ben oldun belki de
yatağımı bile paylaşabilmek için benimle

yalnızlığım yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin
yalnızlığım kanımsın canımsım sen benim
çaresizliğimsin

yalnızlığım bugünüm yarınım sen benim
hüzünlerimsin
yalnızlığım tek bile bildiğim sen benim vazgeçilmezimsin

13 Haziran 2009 Cumartesi

korkunun ecele faydası yok..


final gecesinde televizyon başında hepimiz bu gole şahit olduk..messi uçtu,uçtu,süzüldü,eğrildi,büküldü,kafayı vurup golü attı..van der sar yusuflamış.hakkı da varmış ama,atalarımız bu konuya vakt-i zamanında açıklık getirmiş..

2si arasındaki 7 fark

e romantik mi şimdi bu!?



gereksiz romantizme,bunu isteyenlere,uygulayanlara,buna imrenenlere gıcığımdır..şu fotoğrafa bakıp "ayy ne romantiik!!" diyebilecek onlarca insan tanıyorum..ben bu fotoğrafa bakınca aklıma bi tek şey geldi:"ulen kördüğüm olursa ne komik olur haa!!"

tü allah seni kahretsin..



bir fotoğraf çekilmiş ve ben koymuşum..beni tanıyanlar bilir ki o önde duran "bayanların" benim blogumda ve koyma amacımda,hiç bir rolü yoktur..yine de çektirenler için güzel bir hatıra olsun diye çekilmiş bir fotoğraf,ben karışmam..ama o arkadaki herifin hali ne öyle allah aşkına..belki ön taraftaki çocuklardan birinin,diğeriyle beraber çektirdiği tek fotoğraf..e şimdi yazık değil mi arkadaş yaa...

teselli..



enteresan geldi yav..
büyük ihtimalle kaybedilmiş önemli bir maçın ardından çekilmiş.Schalke'li oyuncuyu teselli etme görevi maskota düşmüş.şimdi sen futbolcu olsan,önemli bir maç kaybetsen ve biri gelip elini boynuna atsa:"üzülme be,boş ver dese" ve dönüp karşında böyle bi şey görsen...böyle teselli mi olur lan!!
teselliyi kadehlerde ara daha iyi be!!

pingPONG



bazı sporların olimpiyatlarda bir dal olarak sunulması ve karşılığında madalya verilmesi garibime gider hep..biri Ping Pong'dur..okulun kantininde oynadığımız bir oyun için birilerinin şampiyon olma mücadelesi garip..veya ne bileyim kendini o işin profesyoneli olarak tanıtman çok enteresan..kız istemeyle ilgili türlü geyik uyduruyorum,bi de bu geldi aklıma şimdi.yani kız isteneye gitsen ve kızın babası sorsa:
-ne iş yapıyorsun evladım?
-ping pong oynuyorum efendim..
-haa..başka..?
-yok profesyonelim ben..
-yürü git lan karşımdan..!!!
-efendim olimpiyatlarda madalyam var!!
-lan yürü git olimpiyat diyo hala yaa!!!

bence durum budur..hatta benim bakış açımla durum şöyledir:madem olimpiyatlarda ping pong var,langırt da olsun!! (fırfır yok tabi.)



(YEMİN EDERİM BU POSTU YAYINLADIKTAN HEMEN SONRA ARKADAŞLARDAN BİRİ BANA BUNU GÖNDERMİŞ.YANİ HAKLI ÇIKTIM DEMEKTİR:ÜLEN BU HERİF BİLE OYNUYO BU OYNU İŞTE,NE OLİMPİYATIII,NE MADALYASI:) )

7 Haziran 2009 Pazar

Suzuki faciası:)



Özgür Özen olacak şahıs,fotoğrafların birinin altına yazmış Suzukinin fotosounu niye koymuyon diye..ben de koyacağıma dair söz vermiştim..koydum,kına yaksın:)

otelimize ait,misafir taşımakta kullanılan Suzuki marka araçla,çam ağacığını devirdiydim zamanında..onu belgeliyor bu fotoğraf..

:))

Transfer Gündemi





hiç uzatmayacağım lafı.sadece Haim Revivo'nun muhteşem yorumunu paylaşacağım:
"TÜRK GAZETELERİNDE GERÇEK OLAN TEK ŞEY GAZETENİN TARİHİDİR!!"

newton'a kapak olsun..




ve düşmedik...

Bir Şarkısın Sen..


Antalyaspor-Ankaragücü maçı..maçı ve ligde kalmayı bize getiren müthiş destek...

6 Haziran 2009 Cumartesi

ayna ayna..


yaptığım işle ilgili şöyle bi şey vardır:"karşındakine bir şeyi yapmaması gerektiğini söylemek zorunda kaldıysan,ona muhakkak alternatif üret!!"

"yemekteyiz" ve "var mısın yok musun"la ilgili o kdar yazdıktan sonra "e ne izleyelim kardeşim" diyen halkımıza cevap veriyorum:AYNA..müthiş bilgilendirici ve bir o kadar da zevkli bir belgesel..her pazartesi akşamı Samanyolu televizyonunda..

var mıyız,yok muyuz?


Aziz Nesin geldi aklıma..milletimizin zeka seviyesiyle ilgili yaptığı saptama..neyse..

blog oluşturmaya başladığımda arkadaşlar demişti "sen kesin yazarsın bunu" diye..yazıyorum:)

ekranlarda izlenme rekorları kıran yarışma programlarından biri de bu:Var mısın,yok musun?formatla ilgili bi lafım yok.niye insanlara beleşten para kazandırmayı özendiriyorlar tribine girmiş değilim-ki öyle olsa önce sayısal lotoyu kaldırsınlar- ama yarışmanın sunuluş şekli ile ilgili inanılmaz kanıma dokunan şeyler var..ilk olarak alman RTL kanalında izlemiştim.takriben 25 dk süren bir yarışmaydı.yarışmacı numara söylüyor,çıkana razı oluyordu..bizdekiyle kıyasladığımızda,yarışmacının otobüs durağında otururken gelmiş bir anketöre cevap vermesi gibi bi şeydi kadının kutuları seçme işlemi..

geçenlerde yine evde izlenirken bu yarışma,yaptığım yorumlara herkes hak verdi,ve aynı herkes yarışmayı sonuna kadar izledi!!

geçenlerde anlatılıyordu bak dinle;herifçioğlu 3 ay mı ne beklemiş o stüdyoda ve yarışmaya hak kazanmış..200 lira mı ne almış aga!!!200 lira yav..ülen 3 ay boyunca tırnaklarını kesip satsan 200 lira toplardın be!!!

el ele tutuşmalar,sinerji yaratmalar falan..tövbe tövbe ya..

tamamen şans oyunu olan,söz konusu kişinin oturduğu yerden rakam tahmin etmekten başka zahmete girmediği bir yarışma programında şöyle cümleler duyuyorum:"BEN SANA GÜVENİYORUM,SEN BAŞARACAKSIN,UZUN ZAMANDIR BURDA ÇOK ZORLUKLA MÜCADELE ETTİN,EMİNİM KARŞILIĞINI ALACAKSIN.."...ney!?nasıl nasıl!?

bu nedir yahu!!ülen herif ne başaracak,hangi konuda güveniyosun("-Recai,g.tünden bal damlıyor kardeşim..eminim salladığın numara sana para getirecek!!)ayrıca ordaki yarışmacıların harcadığı emek ancak ve ancak uzun süre aykata durmaktan dolayı bacaklarının yorulmasına karşı,yine de ayakta durmak için harcadıkları emektir..

ama suç onlarda değil..suç bunları izleyende..suç;bunları yaşadığı yerde izlettirende..suç;evdekiler bu programları izlerken,kalkıp o televizyonu balkondan atmayan bende..suç bende..suç bizde!!!

HODRİMEYD(AN)TALYA


hep paylaşmak iştiyordum,elim varmıyordu bir türlü..ama az önce blogu inceleyen arkadaşım mesaj atmış "Kocaeli hakkında bi şey yazmamışın.." diye..ona durumu anlattım ama,farkettim ki yazmak gerek..

Antalyasporumuz'un kardeş ekibi Kocaelispor küme düştü maalesef..Anadoluda Bursayla beraberaber en iyi taraftar topluluğuna sahip tir kocaelispor:Hodri Meydan!!onlarda düştüler ne yazık ki..

büyük deprem zamanında pekişen bu dostluk,farklı liglerde olsakta devam edecektir..yürekler beraberdir..dünya durdukça,Antalya Atatürk Stadında her maçın 41. dakikasında "KOCAELİ KARDEŞ" tezahüratı yapılmaya devam edilecektir..

bu cümleyi bütün karşımıza duranların suratlarına fırlatılmış bir tükürük gibi bağırdık her yerde,buraya da yazıyorum:HODRİMEYD-AN-TALYA!!!BİZ İKİMİZ,SİZ HEPİNİZ!!!!

son nokta :)

hepimizin hatıralarında çok yer tutar okul anılar..gerçi askerlik anıları ansiklopediliktir ama,okul anılarındanda bir roman falan olur..yiğit özgür olacak muhteşem insan,aşağıdaki karikatürde olayı kopartmış..
göreliim:

şiir yazdım..




LÂL
Söyleyecek türküm bile yok şimdi
Dilsiz kaldım
Gırtlağımdan aldılar sesimi
Nokta koydular bana
Şiirlerimi çaldılar defterlerimden
Düşlerimden masumiyetimi çaldılar
Kara çaldılar alnıma
Beni haraç mezat sattılar
Bağırdılar bana
Azarladılar
Söyleyecek sözüm bile yok şimdi
Sessiz kaldım

Kervanların lanet ettiği çöle döndüm
Ne gelen,ne soran
Issız kaldım..

Oğlunu çağıran annelerre içlendim
Esen rüzgara kızdım içimden
Hangi şiirde bi ayrılık lafına rastlasam
Kafiyelerle süslenmiş terketmelerde
Hep terkedilen ben
Yokluğumda başkalatıyla teselli bulanların
Yokluğuna ağladım
Her seferinde aynı düş kırıklığı
Her düştüğümde biraz daha kırıldım

Söyleyecek sözüm bile yok şimdi
Dilsiz kaldım



Mamo Ç./Şubat 2006/Belek

güzel şarkı-2



Otlarım yanar
Sensizlik nadasında toprağım
Birazcık dinlensin
Büyüsün yeşersin
Gelmeyişin....

Hiçbir şey diyen bir cümlenin
Ortasına terkedilmiş bir kelimeyim
Öznesiz,zamansız,zarfsız...
Mektupsuz,adressiz..

Dört yanım hasret
Unutulmuş bir ada gibiyim
Açıklarımda batmış yüzbinlerce gemi
Limanım yorgun yastan

Seni arar durur bir kör ebeyim
Çık ortaya ne olur yaralarım iyileşsin
Çok zaman geçti,çok zaman geçti
Haber vermeden gelme zor olur
Ürker tenhalığım kıskanır ağlar belki
Ama ben ağlayamazsam gücenme ne olur..
Gözlerim bitti,gözlerim bitti...

dinlemek için tıklayın

fotoğraf hikayesi..


tam tarihi hatırlayamıyorum kusura bakmayın,ama yıl 2000..resimde yanımda görünen arkadaşım Mehmet Durak Tüysüz,anları ölümsüzleştirmek için fotoğraf makinesi getirmişti okula.benim de fotoğrafımı çekmek istiyorlar.ama benim fotoğraf çektirmeyi sevmemek gibi bi huyum var o zamanlar-ki hala var.-bol bol fotoğraf çekiliyor o gün..ben hep çeken kişiyim.mümkün olduğunca çekilmeme gayreti içindeyim..deken Funda Hocanın ingilizce dersinde,hocaya yoklamayı verip,geldim oturdum Durak'ın yanına..Kemal Yetkin seslendi:"la mamo,bak hele.."bakmak için dönüyorum ve flaşlar ardı ardına patlıyor:)Sonra fotoğrafı görünce ve Durak'ın verdiği poza bakınca,önceden planlanmış bi şey olduğunu anlıyorum..

tam benim istediğim gibi bi fotoraf oldu aslında,yalansız,pozsuz,doğal...neysem oyum o fotoğrafta..Kemal'e "ne istiyon len?" diye bakmışım.

güzel fotoğraf gerçekten..selam olsun..

ZAMANLAMA HERŞEYDİR..


ZAMANLAMA HERŞEYDİR diye okumuştum bir yerde..bu fotoğraf o kadar güzel özetliyor ki bu cümleyi..

hayat doğru zamanda,doğru yerde olmak veya olmamak üzerine kurulu bir aldatmaca aslında..

kim çalıp napsın?


yorumsuz:))

şeytan doldurur..


cem yılmaz'ın türkler uzayda espirisinde vardı lazer tabancasıyla şakalaşmak..pek aşağı kalmamış bizim amcalar..

güzel şarkı..


Belki bir gün özlersin
Başka adamlarla
Başka şehirlerde
Yürürken
Okuduğun ilk roman
Sevdiğin ilk adam
Yasal acılarından
Hatta yalnızlıktan
Belki dolar gözlerin
Başka adamlara
Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin

Sil gözünün yalnızlıklarını
O an fısılda duvarlara adımı
Bin bıçak var sırtımda
Biniyle de adaşsın
Her biri hayran sana

Belki bir gün özlersin
Başka adamlarla
Başka şehirlerde
Yürürken
Seçtiğin bu hayat
Geçtiğin son adam
Yasal acılarından
Hatta yalnızlıktan
Sessiz harfler seçersin
Başka adamlara
Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin

Sil gözünün yalnızlıklarını
O an fısılda duvarlara adımı
Bin bıçak var sırtımda
Biniyle de adaşsın
Her biri hayran sana

dinlemek için tıklayın

hormon!!


az kaldı...böyle bir şeyi görmemiz yakındır..

yyuuhhh!!


tam isabet dedikleri şeyin resimli sözlükteki karşılığı olmaya aday bi foto..çocuk makineyi,makine topu...sonra hepsi çekeni.. :)

güzel fotoğraf..

can havli..


bi şeyin korkusu başa belaydı...
hatırlayamadım şimdi..


:)

bu ne bu..


havasından mı,suyundan mı,otobüs seferlerinin seyrekliğinden mi...

EŞEKLERDEN MESAJ VAR..


trafik ışıklarının ne işe yaradığı konusunda şu hayvanlar kadar bile fikri olmayan var benim ülkemde...

durup durup güldüğüm...



fotoğraf okulumuzun,meşhur toplantısı "ciğer gecesi"nden..

arkadaşlar toplantının içerisinde başka bir topluluk olup eski sınıflarına,çocukluklarının en yakın tanığı olan 4 duvar arasına gitmişler yine..çok güzel bir fotoğraf..

durup durup güldüğüm fotolardan biri..

5 Haziran 2009 Cuma

bu ne lan..


trabzonsporlu yöneticiler;hocayı başarısızlıkla,futbolcuyu becerisizlikle,taraftarı sabırsızlıkla suçlayacaklarına,dönüp bir aynaya baksınlar...

toplama takımı şampiyonluğa oynatan Ersun Yanal'ı başarısız diyerek gönderen yöneticiler,en az onun kadar başarısızdırlar...

aynı yöneticiler,getirecekleri hocanın alacağı tepkiyi öngöremeyecek kadar beceriksizdirler...

ve ince eleyip sık dokuyup adam akllı bir iş yapacaklarına,bi an önce yapalımda rakiplerden geri kalmamış olalım zihniyetiyle iş yapacak kadar sabırsızdırlar.

son olarak Samet Aybaba ile anlaşmışlar,duyurmuşlar,vazgeçmişler..

bir kendilerindn vazgeçmediler..en vazgeçilesi olandan yani!!!

hadi bakalım..


yukardaki sayfa herhangi bir spor kuruluşunun web sayfası olsaydı,ciddiye bile almazdım..ama Tuncay'ın liverpool'a gidebileceğini yazan SKYSPORT olunca,acaba mı dedim..gerçi yazının altında Tuncay'ın ağzından;"Birşeyler duydum ama bana gelen herhangi bi şey yok" cümlesi var ama..yine de heyecanlandım..

çok iyi futbolculardan kurulu,ama bu çok iyi oyuncuların bile 3 maç üstüste oynayamadığı bi takımda,Tuncay böye bir rotasyon içerisine girmek ister mi bilmem ama,Liverpool'da oynamak da bir çok oyuncunun hayalidir..

hadi bakalım Tuncay...Göster enerjini...

3 Haziran 2009 Çarşamba

e hadi ama yaa..



Levent Baba hayatıma gireli tamı tamına 13 yıl olmuş,dile kolay..Med Cezir halen durup durup dinledğim şarkılarıyla hayatımın albümleri listesinde,ilk sıradaki yerini koruyor..

heyecanla beklediğim yeni albümünden bir kaç şarkıyı bizzat kendisinden canlı olarak dinleme fırsatı bulmuştum..yazın çıkacak dendi albüm,albüm çıkmadı diye halen yaz geldi diye bir şeyi kabul etmiyorum..

bekliyoruz Levent Baba..e hadi ama yaa...

2 Haziran 2009 Salı

ÖLME VALLA!



canım abim Bülent KAŞLIOĞLU göndermişti bana bu maili..onun her gönderdiği mail beni çok güldürüyor aslında ama buna deyim yerindeyse,koptum yahu!İsveç'te bir mezarlık ismiymiş tabelada yazan..doğru söze ne denir:)

çok teşekkürler Bülent Abi..Allah da seni güldürsün,hiç ağlatmasın..

Antalyaspor kümede kaldı mı,bırakıldı mı?




yakın çevrem Antalyaspor taraftarlığımı yakından tanık oldukları için gayet iyi bilirler.son maçta Ankaragücü'nü 1-0 mağlup ederek ligde kaldı Antalyaspor.Bu aralar çıkan söylenti şu:Ankaragücü,Gençlerbirliği küme düşmesin diye,İlhan CAVCAV baskısıyla o golü bilerek yedi.

o maçın 3 dakikalık özetini izleyerek herkesin böyle ahkam kesmesi moralimi çok bozdu.ben o maçtan 1 saat önce stada gittim,yerimi aldım,ve maçı canlı olarak izledim..Ankaragücü takımı 88. dakikada bile gol kaçıracak kadar pres uygulamışken,bastırmışken ve Antalyaspor defansı ve kaleci Ömer'in başarılı performansı nedeniyle golü atamadan maç bitmişken,bu konuda hiç bir fikri olmayanların tutup saçma-sapan beyanatlarla,o taraftarın emeğini,o takımın ruhunu,o futbolcuların emeğini alenen gasp etmeleri beni kahretmiştir..

YAZIKTIR BEYLER...

SİZE DE YAZIKLAR OLSUN..!!!