30 Mart 2010 Salı

hangimiz daha çocuk..


Almanya gezimizden bir anekdot.

İsmail'le beraber Köln - Gladbach maçından çıktık.Königswinter trenine kendimizi zor attık yorgunluktan.biner binmez uyuma planları yapıyoruz.40 dakika sürecek bir yolculuk topu topu ama,bir gün öncesinin yorgunluğu ve uykusuzluğu da iyice tesir etmiş bünyeye;geberiyoruz..

tren hareket ettikten sonraki ilk durakta,bir gurup çocuk bindi trene.yaş ortalaması 13-14..sağımıza solumuza,önümüze arkamıza oturdular.biz gözler yarı açık yarı kapalı seyir halindeyiz o sıra.konuşmalarından,onlarında buz hokeyi maçını izlediklerini anlıyoruz.maçın kritiğini yapıyorlar beraber...içlerinden birisi hadi oyun oynayalım diyor.2-3 kişi bizden bahsederek,uyumaya çalışanlar olduğunu söylüyor.gözümü açıp çocuğa bakıyorum o sıra,çocuk da,oyun oynamalarında sakınca olup olmadığını soruyor.hiç bir sakınca olmadığını söylüyorum.neşeleniyorlar..

sonra,oyunları başlıyor.birisi,guruptaki herkesin tanıdığı,bir çoğu orada hazır bulunan kişilerin isimlerini sayıyor.geri kalanlar,her isime bir tekerlemeyle cevap veriyor.tekerleme başa döndüğünde,hepsi birden bir şarkıya başlıyorlar.sonra isimlerin sıralamasını karıştırarak tekrar bağırıyor çocuk.diğerleri karıştırmadan cevap vermek zorundalar ki,oyun sürüdürülebilsin..böyle anlatınca pek bi boka benzemese de,oldukça eğlenceli bir oyun..ve ne yazık ki benim kameramın da,telefonumun da şarjı nanay..çekemiyorum tek bir saniye bile..oyuna bir süre ara verip,tuttukları buz hokeyi takımının tezahüratlarını yapıyorlar beraber.sonra tekrar aynı oyunu oynamayı teklif ediyor çocuklardan biri.diğeri bize dönüp soruyor eşlik eder miyiz diye.bu oyunu bilmediğimizi ama,ezbeleyebildiğimiz kadarına eşlik edeceğimizi söylüyoruz.alkış kopuyor..tekrar başlıyor oyun..biz de bir kaç yerde eşlik etmeye çalışıyoruz onlara.gurubun hemen 2 metre ilerisinde 3 kişi oturuyor.2si kadın biri erkek.orta yaşın üzerindeler..onlar da bizle beraber eşlik ettiler çocuklara,alkışlarıyla..
bizim durağımıza geldiğimizde vedalaştık..eşlik ettiğimiz için onlar bize,böyle eğlenebildiğimiz için biz onlara teşekkür ettik..

indik ismail'le..ağzımızı bıçak açmıyor..ikimiz de dolmuşuz belli ki bi şeylere..ben başlattım anlatmaya..
"bir gün" dememle beraber,İsmail'in yüzünde acı bir gülümseme belirdi.."bir gün ..urfadayız..öğleden sonraki 2 dersten kaçıp,Urfaspor-Adıyamanspor Türkiye Kupası maçını izlemeye gitmişiz..o zaman 2 takım arasında ciddi rekabet var ve 2-0 takmışız..içimizdeki coşkunun etkisiyle bir bir şarkıyı söylemeye başlamışız..hem de öyle bağıra çağıra değil ha,kendi aramızda..birden bütün kafalar biz doğru döndü..millet söylenmeye başladı kendi kendine.biz sustuk tabi..şoför dikiz aynasından bizi keserek,bu ne terbiyesizlik lan,indirrim şimdi sizi aşağı diye bir tehdit savurdu,otobüsün orta yerine doğru..alındık üstümüze,utancın kırmızısı oturdu yüzümüze..otobüsteki yolcularda cesaret aldılar bundan,işin sosyal bozulmalara vardığına,aile terbiyesinin eksikliğine kadar getirdiler..durağımızda indik..insanların yeri genişledi,otobüsün sosyal yapısında ciddi bir olumlu ivme gözlendi,toplumsal yaralanmalar aza indi ve biz;o gün o otobüsten çıkan çocuklar,bir daha eğlenmek için,hep insanlardan uzak yerleri seçtik.."

giden trenin arkasından baktım...yemin ediyorum,durup öyle uzun uzun,bir öküz edasıyla o trenin arkasından baktım..çocukluğumu hatırladım..susturulduğumuzu,tehdit edildiğimizi,aşağılandığımızı..sonra o trenin arkasından,içimden el salladım o çocuklara,uğurladım onları.yerinizde olmak için dedim içimden..çocuklar yerinizde olmak için,o trene binip,o şarkıyı söylemiş,o oyunu oynamış çocuklardan biri olabilmek için,ömrümün geri kalanını verirdim size..26 yıldır,sizin o yaşadığınız 40 dakika gibi bir kırk dakikayı yaşamamış olan bu adam,o kırk dakika için 26 yılını verirdi size..ve emin olun siz yaşadığını o kırk dakikanın nasıl bir anlam taşıdığını bilseydiniz,benim 26 yılımın yüzüne  bakmazdınız bile...o da ayrı mesele...

susturdunuz bizi,kına yakın şimdi bir yerlerinize..siz o şarkıyı tamamlatmadınız ya bize,içimizde koydunuz ya,coşkulu bir kaç çocuğun pır pır eden kalplerinin üstüne beton döktünüz ya;ben de,dünyanın herhangi bir yerinde,herhangi bir gurup tarafından,herhangi bir dilde,bağıra çağıra söylenmiş,bütün şarkıları,armağan ediyorum hepinize...