10 Temmuz 2010 Cumartesi

uzak




çocukluğumun tozlu raflarından bir hatıra.bizim mahalleden görünen bir tepenin üzerinde kodamanın birine ait bir ev.adam yazın gelir kalır,kışın gider.biz de öyle bakar dururuz mahallenin çocukları.ulan ne uzak,ne ulaşılmaz,ne esrarengiz gelir orası biz çocuklara.nevroza benzer o evin lambaları,yanmaya başladı mı yazı müjdeler!gelmişlerse yaz gelmiştir..sonra sonbahara doğru giderler,söner o evin lambaları;bütün mahalleye bir yalnızlık,bir karanlık iner..bir gün biz mahallenin afacan çocukları,bir çılgınlık(!)yapmaya karar veririz..güzel bir sonbahar günüdür.6 arkadaş düşeriz yola.hedef;o hep uzaktan baktığımız evi,yakından görmektir.onca zamandır hakkında hayaller kurduğumuz,varsayımlar yığdığımız hedefe doğru yola düşeriz.nirvanadır orası.yaklaşık 2,5 saatlik bir yürüyüşün ardından varırız oraya..o uzaktan baktığımız bordo ev,o kadar da bordo değildir.yer yer yağmur ve güneşten sararmış,yer yer sıvası dökülmüş,terkedilmiş gibi duran bir mekan.evin etrafında döndük durduk.bildiğin duvar lan işte!bildiğin kapı-pencere..sırtımızı duvarına yaslayıp dinlendik 5-10 dakika,sonra döndük geldik yine mahalleye..bi boka benzetememiştik açıkçası.hani uzaktan daha güzeldi o!yakınına gidip,dibinden baktığın zaman,sadece duvardan ibaretti o!ama uzaktan,koca pencereli,bahçe duvarlı,muazzam renkli,gösterişli bir yapıydı o bina..o gün eriştik bazı şeyleri uzaktan sevmenin güzelliğine ..bazen uzaktan ömür boyu öpülesi bir yanaktı gördüğün;oysa burun buruna geldiğinde sırıtan bir sivilceydi hadise!insan sevince,severdi sevdiğinin sivilcesini de;o değil mesele..anlayın anladı beni işte...

sobanın yakınına oturmayın derdi ninem.bir yanınız yanar diğer yanınız üşür derdi.öyleydi..her yere aynı oranda uzak olsun diye,en güzeli odur diye evin ortasına kurulurdu sobalarımız!sonra her boka yakın olmak istedik diye belki,bir yanımız hep yandı bizim!çocuk ruhumuzda yoksulluk,ergen ruhumuzda sevda,olgun ruhumuzda yalnızlığın yanık izleri!

uzak olmak istiyorum artık sevdiğim her şeye!uzaktan görünmüyor beni kıracak kusurları!seslerini duyamıyorum;ne güzel,duymuyorum söylemeleri muhtemel yalanları!peki insan sevdiğinin kusurunu görebilir mi?kusurlarıyla sevmekten ne zaman vazgeçtik sevdiklerimizi diye sorular peydahlanan bütün dimaklara düşerim bu notu:kendimizi sevip sevdirmekten vazgeçtiğimiz gün vazgeçtik;sevmiyoruz artık,insanları gerçekten sevmeyi!!

uzak olmak istiyorum sevdiğim herşeye!her şey hayalimdeki gibi güzel kalsın diye belki..belki defolarını saklayacak mesafeler,ruhumun can simididir diye!

uzak olmak istiyorum!kaçabilecekseydim eğer,en başta kendime!