21 Ekim 2009 Çarşamba

askerlik anısı.

benim berberin önünde oturmuş l-manyak'a dalmış gitmişim..zafer hemen yanımda dizinin üstünde bilgisayar,tugay'ın yedek kulübesinde bile gördüğü bir işlem yapıyor..sokak ortasında bilgisayarla internet..vay be,nerden nereye..bizim zamanımızda.....neyse neyse,bizim zamanımızda diye başlayan bir cümle girişiminin sonu pek hayra gitmez..gerçi tugay yedek kulübesinde 3g ile internetten falan diye bahsediyordu galiba-tam emin değilim- ama bizim zafer civardaki kablosuz ağların birinden internet çalıyodu..uzatmayayım,çalarken birden şöyle bi şey inleme yükseldi:
-ulan askerlik anıların yok!!
kafayı çevirip soru işaretli soru işaretli bakıyorum..ulan nerden çıktı!?hadi çıktı diyelim,niye bağırıyorsun!!
-ne askerliği be?
-hafız hiç askerlik anını yazmamışın,ne biçim Türk evladısın lan sen?
bilgisayara bakarak bana bu soruyu sorunca ,olayın gizemini çözmeye yardımcı olur diye ekrana bakıyorum,benim blog:)bu ara çok moda:)bütün arkadaşlarımda "mamonun bloga girip reklamları tıklayın la,para kazansın çocuk" modu hakim..teşekkür ederim arkadaşlar,"ama bloga girip reklamları tıklamayın,girip okuyun" diyorum.tabi bu sözü söylememde blogda yer alan ANTALYASPOR STORE reklamının ücretini peşin almamında etkisi var:)

lafı uzatmayayım dedikçe laf uzattığımı farkettim şu an..bu sefer harbiden uzatmayıp yazının konusuna geleyim.zafer'in askerlik anısı isteğini kırmayıp yazayım bi anımı,yoksa herif kamuoyu oluşturup bloga girişleri engelleyebilir,o potansiyel var..

askerliğimin acemi birliği dönemini Erzincan 59. Topçu Tugayı Topçu Er Eğitim Taburunda yaptım.45 günlük acemi birliğinin ardından yemin törenimiz yapıldı.törenin sonunda verilen 20 dakikalık istirahatte(askerlikte asla mola denmez),biraz "sivil" görelim diye,yemin törenini izlemeye gelen ailelerin arasına karıştık.4 tertip beraber gezerken 20 metre ötemizde annem yaşında bir kadın,hepsi birbirine benzeyen 10.000 tane asker içinde bana doğru bakarak,hatta doğruca bana bakarak,heyecanla "İsmail!!" dedi..boğaza bir şeylerin düğümlenmesi hissi son raddeye ulaştı..kadın beni oğlu sanmıştı!!.bir daha İsmail diye seslenince,ne yapacağımı şaşırdım.hani boğazıma bi şey düğümlendi dedim ya;onun yüzünden konuşamıyorum da....kadın bana doğru yürümeye başlayınca,elimi kafamdaki kep'e atıp (askerde asla şapka denmez) çıkardım kafamdan..madem konuşamadım,bari göstereyim İsmail olmadığımı diye..kadın hayal kırıklığının hiç bir zerresinin bulunmadığı dolu dolu gözlerle:
-ay yavrum ben seni oğlum sandım..neyse hepiniz benim oğlumsunuz,gel seni de öpeyim.deyip beni ve beraberimdeki arkadaşlarımı öpmüştü..kendi annemizin elin öpmüş gibi öptük elini,o da kendi oğlunu öper gibi bizi öptü..

şanlı bir ordunun üyesi olmanın gururuna çok farklı şeyler eklenmişti o gün..gözlerimizden yanaklarımıza doğru damlalar taarruz etmiş,yüreğimiz memleket ve hasret marşları söylemekteydi..hatırladıça,kalbimde bir titreşim dalgasının yayıldığı bir hatıradır..


ahan da size askerlik hatırası..