16 Ağustos 2010 Pazartesi

kara yazım..



Kara yazım..ilk güzüm..çocukluğum..
cebimde tuzlu çekirdek,saçlarımda oyun kiri,ardın sıra bakakalmışlığımın ilk demleri.bir kadınla bir erkek arasında,sevgiden öte ne olabilir ki’li masum yıllarımız.hiç bir cinsel öğe barındırmayan,dudağın haram,hayalin ayıp,susmanın erkeklik olduğu,flu hatıralar geçidi.sana sorsam hatırlamazsın şimdi,sen annenin elinden tutarken bir köşe başında karşılaşmamız.hava nasıl ayaz ve nasıl gri!evini ilk öğrenişim..ilk baktığım pencere!ilk ayazda dineldiğim köşe başı..o hiç açmadığınız perdeden,hiç bakmayışın.hep tülün arkasında bana bakıyorsundur diyerek kendimi kandırmalarım.başında beklediğim sokakta,doldurulması imkansız “olmayışın”!sokak senin,ömür senin,yol senin!bir bekleyen bulursun o sokağın başında;Ben vazgeçtim yolunu beklemekten!

Kara yazım..ince sızım..sarhoşluğum..
gönlümün kalıcı dövmesi!dudağımda ki uçuk kadar her gülüşümde hatırladığım..sarhoş dünyanın üzerine çakır keyf yürüyüşüm. gençliğimin bileğine astığım ilk tespih..geçer mi sandın o zaman?hala diyor musun geçer diye,bunca şeyin ardından!bir bilene sordum bir gün.dedim
-“bir sonraki merhalesi nedir bu işin?ne olacak bu gidişatın neticesi?”
-“ayılacaksın” dedi.”sarhoşsun oğlum sen?ayılacaksın ve geçecek”dedi.
Kaç zaman geçti saydın mı sen?kaç yıl oldu?hoşluğuna mı kapıldım bu sarhoşluğun yoksa layık mı değilim ayıklığına!?sen bir çırpıda vazgeçerken verdiğin bütün sözlerden,yokluğuna dayanamadığın bütün şeylerin varlığından,bana yazdığın şiirden,benim vazgeçemeyişim hangimizin ayıbı?sen,avuç avuca bir vedayı bile çok gördün ben giderken;oysa adını yazdığım ağacı kestiler diye,üç gün,üç gece ağlamıştım ben!..her akılda sana dair bir düş bulursun zaten;ben vazgeçtim en değerli düşümden!

Kara yazım..gülen yüzüm..başı boşluğum..
gülüşümden arda kalanım..gönlümün kabası,kalp emeğim,göz nurum!bütün hükmen mağlubiyetlerde giydiğim hüküm!tabiri caiz olmayan yanım benim!..acısını bile kimseyle paylaşmayacak kadar kıskandığım! O kadar bekledim ki seni,anlamını değiştirdi beklemeler.o kadar beklemeyle doldurdum ki ömrümü senle beraber,otobüs duraklarında bekleyemez oldum.bütün sabrımı sana saklamışçasına,bir şeyleri beklemeyi reddettim..yürümek için yağmurun durmasını bekleyemedim,uyanmak için sabah olmasını..senden başka hiçbir şeyi beklemek istemedim.soran olursa, bütün benliğimle, bütün duygularımla, ciğerimle, yüreğimle ”EVET!BEN BEKLEDİM!” diyebilmek için,seni bekleyişime hiç bir şeyin sabırsızlığını eklemeden bekledim seni!.üstelik sen bu bekleyişe bir damla su bile dökmezken.her gördüğünde bu bekleyişi,yolunu değiştirirken bekledim seni..Urfa’nın akşam üstleri serin bir koyuluğa bürünürken,Malatya kayısısı sarıya çalarken tatlı bir yeşillikten,Ankara’nın ayazına lanet okurken birileri,deniz kabarırken,gün dönerken,mevsimler değişirken bekledim ben seni..sen gördüğün fotoğrafıma bir yerden hatırlar gibi bakarken,ben,hayalimdeki kirpiklerinin kıvrımlarını sayarak bekledim seni..her bekleyişin sonu hüsrana uğradı bizim yazgımızda ne garip..kimi çok beklesek en çok o gelmedi..neyi en çok sevsek ondan hiç olmadı bizde.en çok seni isteyip,en az sana sahip olmak da,bu yazgıyla normal bir hadise neticede.. hayata son bir tutunma girişimiydi avuçladığım o minik eller.son dalımdı,kırıldı!.beni mutlu eder diye ertelediğin bütün gülüşlere koş şimdi.kalbime bir mutluluk damlası düşer diye kaçan uykuların için sığındığım affına sal beni.. bütün mutsuzluk ve umutsuzluklara bodoslama dalıyorum,ne edem;ben vazgeçtim ellerinin terinden!


Kara yazım..sevda izim..kaybolmuşluğum..
Geçmiyor hiçbir şey.insan değişiyor.ayakta durabilmek için,ayak uyduruyorum zamana..düşüp kalktığım çok oldu,devrilirsem kalkamam ama!.tenime desendir bu yaranın izi.baktıkça,öptükçe,okşadıkça renk değiştiren bir desen.. ne kaldı ki çocukluğumdan geriye..bir bu yara işte,bir de sen!tuş ederim bütün talihsizlikleri, bütün yolları koşar,bütün engelleri yırtar gelirim sana,bugün bile,çıkıp gel desen!.kara yazım..aşkına bir mezar kazmadım,bir mabet inşa ettim gönlümde!seni içine koyup ördüm duvarlarını..ahım,eyvahımdın;kıblegahım oldun şimdide!kör olmasan,ah kara yazım,bir görsen!.bir görsen diyorum da,biliyorum baksan da görmeyeceğini.. baktığının olsun gözlerinin karası;ben vazgeçtim gözlerinin renginden!

Kara yazım..ekmeğim,tuzum..yanmışlığım!
Ben vazgeçtim..göğe ersin diye başın,kalbinin darlığı geçsin diye..moralinin yüzü gülsün,baharın erken gelsin diye,vazgeçtim..gölgem çekilsin hayatının üstünden, hatıralarım hatıratından silinmeye yüz tutsun diye!yazdığın şiirden utanma diye!.
Ben vazgeçtim kara yazım,çocuk gülüşüm,hor büyümüşlüğüm,bir tanem!ben vazgeçtim…seni sevmekten değil,gelmeni beklemekten!




fotoğraf için canım arkadaşım Nadire HAMAVİOĞLU'na teşekkürler.