başkası bizleri kandırmaya aldatmaya çalıştığında nasıl kızarız..hiddetimizi sığdıracak bir yer bulabilmek ne mümkün!kudururuz öfkemizden!!bizim sektörde,benim yaptığım işle alakalı en çok karşılaştığımız şey,Avrupalı misafirlerin -özellikle almanların- oda ekstralarını ödemek için geldiklerinde,hesaplarını kuruşu kuruşuna -veya cent'i cent'ine- hesaplamalarıdır.bi gün bu durumla karşılaşmıştıkta yanımdaki arkadaş çok kızmıştı,herifin para gözlülüğüne(!)..her kuruşun hesabını yaptıktan sonra 11,60 € tutan hesabı ödemiş,para üstü olan 40 Cent'i beklemişti..arkadaşın sinirleri iyice zıplamışken,40 Cent'i cebine atıp,çıkardığı 10 €'yu bahşiş kutumuza atmıştı,"hesaplama yaparken kendisine gösterdiğimiz sabırdan dolayı!"..adamın peşine düştüğü şey,hesapladığı centler değildi.o,haksız yere bir şeyin yükünü almak istemiyordu,haksızlığa uğramak istemiyordu anlayacağınız..
avrupalı insanlarda buna benzer bir haksızlığa uğramak dediğimiz şey,bizim toplumumuzda enayi yerine konmak olarak karşılık buluyor kendisine..buna benzer örnekleri bir çok Türk vatandaşlarımızdan da görmüşümdür.5 liralık oda ekstrasına benim değil diye itiraz edip,50 lira bahşiş veren,paranın değil,haksızlığa uğramamanın peşine düşen çok onurlu adam gördüm..
şimdi gelelim fotoğrafa ve yazının ilk cümlelerine..dedim ya,kimse aldatılmayı,kandırılmayı,işletilmeyi sevmiyor..ne zaman biliyor musunuz:başkası yaptığı zaman!! biz kendimize her türlü yalanı söylerken,kendimizi her daim kandırırken her türlü görmezden gelme oyununu yaparız.çevremizdekileri aldatıyoruz sanarken en başta ve en çok kendimizi kandırırız..
çizilen karikatürde herşey çok net!!!