23 Eylül 2010 Perşembe

etme felek!



güzel insanlar göçer birer birer ve her gün biraz daha tatsız bir yer olur burası.evinde sofrasına oturduk,ekmeğini yedik,suyunu içtik..ama mutluluk dediğin bir acı habere bakıyor işte.bütün suratların asıldığını görüyorum bir anda.Ömer'i tanıyıp,babasını,Oktay Amcayı tanımayanlar bile üzülürken bu habere sadece Ömer'den sebep;ben bir ona,bir Ömer'e ağlıyorum..Oktay amcamızı kaybettik..Erzurum'da geçirdiğim o muhteşem bir kaç günde payı vardı o adamın..elim telefona varmadı,varmıyor ve bilmem nasıl varacak..

kader dediğimiz bu mudur acaba..bunca zaman hastalığıyla yaşayıp dururken,ölmek için gurbetteki oğlunun ve müstakbel gelinin 1 haftalık ona gelmesini beklemek,onları görüp,onlarla yemek yemek,gülmek,eğlenmek ve sonra hayata gözlerini yummak!ilahi müdahele bu değil de nedir,var mı daha iyi bir örnek!!

ruhun şad olsun Oktay Amca!adamın adam olduğu yerlerde,onuruyla dimdik yaşayan ve öyle ölen adam!!cennet'e layıktın zaten be amca!fazla kirli senin için bu dünya!

mekanın cennet olsun!