"yazların sıcak ve çatışmalı,kışların soğuk ve barışçıl geçtiği bir yer" diye anlatılır "Dersim".şimdi ki adı Tunceli..geçtiğimiz haftalarda bir kere daha gündeme geldi biliyorsunuz..
herkesin konuştuğu tarih 1937-38 yılları..ben olayı anlatmak,yorumlamak derdinde değilim..nafile bir uğraş olur o..herkes o günlerle ilgili "kesin" fikirlere sahip zaten..üstelik benim bunları çürütecek veya sağlamlıştıracak kadar birikimim yok konuyla ilgili..o yüzden işin o yönüne hiç girmeden kafama takılan noktaya geleyim.muhabirin birinin halka mikrofon uzatarak görüşlerini aldığı halkımızın,yorumlarını bir program halinde hazırlayıp sunuyorlardı..30 küsür vatandaş yorum yaptı herhalde..yorumların doğruluğu veya yanlışlığı değil,yorumların aynılığı rahatsız etti beni..belli ki herkes bir şey duymuş ve onu tekrarlıyoruz durmadan..
ve programın yönetmeni,bıkmadan tekrarladı durdu aynı yorumları..kaç kişiden aldığınız kadar,kaç çeşit yorum aldığınız da önemli değil midir acep!?yani ev hanımıyla iş kadını,ilkokul öğretmeniyle profesör aynı şeyi söylediklerinde birbirinden farklı sonuçlar mı çıkıyor ortaya..üzüldüm..
ezber bozmamız lazım diye geçirdim yine içimden..okumamız lazım...
sadece Dersim isyanı değil mesele;bakın fırsat çıkmış önümüze tekrardan araştırmak için..bi baksak ya bu insanlar niye tartışıyor,neyin yaygarası koparılıyor diye..hatta araştırmaya başlamışken;Ağrı isyanını,Şeyh Sait isyanını da çıkarsak aradan..öğrensek biraz tarihimiz hakkında..doğruyu,yanlışı bir kere aklımızın süzgecinden geçirsek.Dersim isyanının sadece 1937-38 olmadığını,Sel Seferlerini,1906-07-08-09'u,yazla beraber başlayan can pazarlarını,kışların gelmesiyle savaşın üzerine karlar yağmasını,karların barışı eritmesiyle yine ülkeyi alan gerginliği öğrenmek gerek diye düşünüyürom..
DERSİMize çalışmadan,hocayı suçlamak,istemediğiniz sonuçlar doğurur bir gün..hoca hep hoca kalacaktır;biz o dersi almasak da..ama almazsak bize kalan cahillik olacaktır!!cehaleti yenin..okuyun!